Ön Koşul Becerilerin Öğretimi

Özel gereksinimli öğrencilerin bazıları, yetersizlikten etkilenme derecesine ve yetersizlik türüne bağlı olarak küçük düzenlemelerle akranları gibi öğrenebilirler. Bazıları da okuma-yazma ve matematiğe hazırlık becerilerinin öğretilmesi için gereken ön koşulları yerine getiremiyor olabilirler.

Örnek: Erken cihazlandırılmış ve eğitim almış işitme yetersizliği gösteren bir çocuk biraz daha fazla görsel destek sağlandığında hazırlık becerilerini akranlarıyla aynı düzeyde yapabilir. Çizgili defter kullanarak iki çizgi arasına dik çizgi çizme becerisini akranlarıyla benzer düzeyde gerçekleştirebilir. Zeka geriliği gösteren bir çocuk içinse bu beceri öncesinde kalem tutma, basit karalamalar yapma, sınır taşırmadan boyama, iki noktayı bir çizgiyle birleştirme, noktaları birleştirerek basit şekiller çizme gibi satır arasına dik çizgiler çizebilmenin ön koşul becerilerini öğretmek gerekebilir.

Bu nedenle öğretmenlerin eğitim programında yer alan becerilerle ilgili olarak özel gereksinimli öğrencilerin bu becerilerin öncesinde öğrenilmesi gereken ön koşul beceriler sahip olup olmadıklarını belirmeleri gerekir. Eğer öğrenci okuma-yazma ve matem atiğe hazırlık becerilerini ön koşul olan becerileri yerine getiremiyorsa öğretim planı onun için bu becerileri içerecek şekilde uyarlanmalıdır.

Örnek: Ritmik sayı sayma ve kavram olarak sayıların öğretilmesi, toplama işleminin öğrenilmesinin ön koşuludur.

Okul öncesi dönemde de tek ve iki basamaklı sayıları birer birer ritmik sayma ve nesne sayılarını gruplama ve eşleme çalışmaları yer almaktadır. Eğer özel gereksinimli öğrenci henüz bunlara hazır değilse bunlara temel oluşturacak (ön koşul) beceriler belirlenmeli ve öncelikle bunlar öğretilmelidir.

Örneklerin Seçimi ve Sıralanması

Özel gereksinimli öğrencilere bazı kavramları öğretirken seçilen örnekler ve bu örneklerin belli birer sıra ile öğretilmesi önemlidir. Beceri ve kavram analizlerini kullanarak kavramların somut örneklerinin oluşturulması ve bu örneklerin sıralanması önemli olabilir. Sınıftaki öğrenciler için kırmız elma, kırmızı kalem, kırmız lego kırmızı kavramını öğrenmeleri için yeterli olabilirken, özel gereksinimli öğrenciler için kırmızı kavramını örneklerini çoğaltmak belli özelliklere dayanarak gruplamak kavramın örneği olmayanlarının sayısını giderek arttırmak gerekebilir.

Örnek: Özel gereksinimli öğrenci için pazartesi günü programında kırmızı kavramının öğretimi için aynı büyüklük ve malzemeden oluşan kırmızı ve sarı boncuklardan kırmızıları ayırt etme üzerinde çalışırken, diğer öğrenciler farklı malzeme ve şekildeki kırmızı, sarı ve mavi renkli nesneler arasından kırmızıları ayırt ediyor olabilirler. Salı günkü programda bu öğrencinin boncuklarına mavi boncuklar eklenerek üç farklı renk arasından kırmızı olanları ayırt etmesi biçiminde etkinlik planlanabilir.

Öğrenci bir basamağı öğrendikten sonra diğer basamağa geçilmelidir. Örneklerin seçimi ve sıralanması ise öğrencinin düzeyini uygun olmalıdır. Eğitim programında yapılacak bu türden uyarlamalar öğrencinin düzeyinin çok altında veya çok üstünde çalışmalar beklenmesini engelleyeceğinden, öğretim zamanının boşa harcanmasını ve olası davranış problemlerini de engelleyecektir. Ek olarak özel gereksinimli öğrencilere öğretilecek becerileri küçük adımlar halinde öğretmek bir becerinin tamamen öğretildiğinden emin olmadan yeni bir becerini ya da beceri basamağının öğretimine geçmek doğru değildir. Örneklerin sayısı arttırılarak ve sırası daha karmaşık hale getirilerek becerini tamamen öğretilmesi sağlanmalıdır.

İşlevsel Akademik Beceriler

Burada işlevsellikten amaçlanan, öğretilecek bilgi ve becerilerin günlük yaşamda, evde, toplumda ve çevrede kullanılabilir, işe yarar olmasıdır. Ancak bunu yaparken bireysel farklılıkları dikkate almak gerekir. Çünkü bir zihin engelli çocuk için gerekli olan bir bilgi ya da beceri diğeri için olmayabilir. Bunun için şu sorulara yanıt aramamız gerekir:
• Programın içeriği evde, okulda ya da toplumda mümkün olduğunca bağımsız işlevlerde bulunmak için gerekli olan bilgi ve beceriler üzerinde yoğunlaşmakta mıdır?
• İçerik gelecekteki gereksinimleri karşılayacak nitelikte ve genişlikte midir?
• Çocuğun ailesi içeriğin hem halihazırdaki hem de gelecekteki gereksinimler için önemli olduğunu düşünmekte midir?
• Çocuk içeriğin hem halihazırdaki hem de gelecekteki gereksinimler için önemli olduğunu düşünmekte midir?
• İçerik çocuğun takvim yaşına ve halihazırdaki zihinsel, akademik ya da davranışsal performans (başarı) düzeyine uygun mudur? Çocuk kendisine öğretilmek istenilen bilgi ve becerinin önemli olduğunu düşünmekte midir?
• Çocuğun kavram ve becerileri öğrenmemesinin sonuçları neler olur?
Öğretilmesi düşünülen herhangi bir becerinin işlevsel olup olmadığına karar verebilmenin belki de en basit yolu, zihin engelli çocuğun "21 yaşında olduğumda buna gereksinimim olacak mı?" sorusuna vereceği yanıta bakılmasıdır.
Çocuğa sunulacak eğitim programlarına karar verirken dayanak noktası bu soruya verilecek yanıt olmalıdır. Ufak yaşlardaki zihin engelli çocuklar bu soruya yanıt veremezler. Bu nedenle aileler ve öğretmenler bu soruya onlar adına yanıt vermelidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DİŞLERİNİ FIRÇALAMA BECERİSİ ÖĞRETİM PLANI

"sarı" renk kavramı

VÜCUDUMDA NELER VAR? ünitesi ünite analizi